30 Ekim 2012 Salı

KENDİMİ DURDURACAK DEĞİLİM DEMEK İSTERDİM

Mrb :)
NİYET ETTİM BU YAZININ SONUNU GETİRMEYE.
Agnostikimsi bi şey olmasam besmele bile çekerdim aq.
Gerçi Freddie Amcamız da "Bismillah, we will not let you go"lu sözler yazıyor ama Müslüman olduğunu hiç sanmıyorum.
Tüm yaz mevsiminden şu ana dek yaptığım hiçbir şeyden zevk alamaz hâle geldim. Okulda geçirdiğim her dakika geçen seneyi özlüyorum. Her şeyiyle. Hele ki 2. dönemin son zamanlarında sınav haftası olsa bile okula gitmekten aşırı bi zevk alıyordum. Vay amk. Okula gitmekten zevk almak ne demek ya? Gerçi dile geçsem şu  anki sınıfımdan nefret ettiğim kadar okuldan zevk almaya başlarım ama yine de bi geçen sene olmaz. Ne varsa artık o yılda. Resmen psikolojim bozuldu amk sınıflar değişti diye. 
Sırf sıkıntıdan saç boyuyorum. Geçen kızılımsı bi kahveydi mesela hiç beğenmedim onu. Geçen senenin başlarındaki hâline döndürmeye çalıştıkça batırıyorum galiba da mühim değil. En son pembe attım aralarına. Onun yüzünden annemle de kavga ettim. Okula gittim, müdür ve yardımcısı da "yarına aksın o :)" dediler. Ama o :) daha çok ;) ve :@ karışımı bir ifadeydi orası tartışılır. Hiç pembe saç mı olurmuş ya şimdiki gençler de ahahaha :). Niye amk niye? Pembe renk değil mi? Saçta olunca ne değişti? Saçım olmasa ne değişirdi? İlla siyah, kahve, sarı tonlarında olacak. Mavi, yeşil, kızıl olursa ucubedir, orospudur. Böyle basit bi genelleme var maalesef ki. Aqladım delice. Zaten sınıfımdaki gerizekalılar da bana ilkokuldaki Lady Gaga, Demi Lovato muamelesi yapmaya başladı. Bu vesileyle bileklerime "Stay Strong" dövmesi yaptırmayı düşünüyorum.
O saçlar yarına akmamış olduğunda Ali hocanın tepkisi ne olacak merak ediyorum. Aramızda "Velini çağır, gelsin :)". "Gelmişken kaydımı da alır, siz de kurtulursunuz ben de." gibi bi diyalog geçmesini ummuyorum açıkçası. Ama şartlar bunu gerektirebilir. Devletler olağanüstü durumlarda yasalarını geçersiz sayıyorsa ben de bu "olağanüstü durum" için aynısını uygulayabilirim. Sonuçta servis olmaması gibi bir normal şartlar altında olmaması gereken durum daha var. Yeni okulumda daha mutlu olmayacağımı kim söyledi hem? Üniversitede unutacağım birkaç kişi dolayısıyla bu okulda daha fazla kalmamın anlamı olmaz. İlgilenmeleri gereken tek nokta derslere olan bakış açımız, derslerine olan bakış açımızın kötü olmasındaki etkenler ve bu etkenlerin yok olması yönünde çalışmalar olması gerektiği hâlde sevgili okul idaresi saçıma taktı. Hepinizin saçı dökülür umarım. Benim dökülmüyor ya, iltifat aslında.
Burakla da hala konuşmadım. Okul değiştireceksem kesinkes konuşurum, bu da bir gerçek. Yoksa bu şekilde üniversiteye kadar yolu var. Konuşacağım şey de artık her neyse şubattan beri planlıyorum. Alt tarafı özür dileyeceğim. Ve buna bağlı birkaç şey daha. Belki ikimizin de etraftaki gerizekalılarla zaman geçirmemiz gerekiyormuş gibi davranmaktansa birbirimizle konuşmamız gerektiğini söylerim. Ya da "çok kskndm cnm annlre slm" derim. Ama sonunda "why so serious" olan tarzdan değil "i am seriously serious" olanlardan.

Benim ruhum ölmüş. Şu yazıyı yazarken bi nebze bile zevk alamadım. Ne de kendimi düzgünce anlatabildim. Hazır insanların fotosentez yaptığını düşünüyorken -üzerimde de yeşilli bi şeyler varken- bitki gibi davrandığımı söyleyebilirim. Sadece aşırı kaba taslak şekilde ne olup bittiğini yazdım ve hala yazıyorum. Duygularından arınmış bi bitki gibiyim. Zaten tüm gün "zombiyim ben" diyip durdum.
Zombi olmam gerekseydi L4D'teki Witch olurdum. Şüphesiz. Aynı karaktere sahibiz onunla. Saçlarımız da benziyor hem.
Eskiden gülerdim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder