26 Haziran 2014 Perşembe

ESKİ SEVGİLİLERİM NEDEN BANA KOKAİN ISMARLIYOR?

Hello, hello.
C-can anybody hear me?
Something stupid but ay dont noov.
Neyse. Ehem.
Nerden başlasam bilemiyorum. Sadece çok sinirliyim. Sinirimin bi nedeni de yok. Dünyaya sinirliyim, insanlara sinirliyim. Beslediğim bu öfke ve kin artık yüzeye vurmalı. Saatli bomba gibi, tik tak. Tik, tak. Tik. Tak. TİK. TAK. BOM!
Gerçekten nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Psikiyatriste gittiğimden bahsetmiş miydim? Sanırım hayır. Sorun psikiyatriste gitmem değil aslında ama. Şöyle oldu. Annem önce beni "beleş" bi psikoloğa götürdü, o da daha 2. seansta "sen bi psikiyatrist gör ya :/" dedi. Başta annem psikiyatristi de "beleşe" getirmeye çalıştı lakin olmadı. Malum "250" liraya kıydı. E bi zahmet kıysın amk. En azından o kadarını hak etmiş olmalıyım. Psikiyatristimi severdim taaaaaaaaaaa ki en son olan randevumuza kadar. Adam bana öfke besliyor gibiydi. Resmen "Sürekli çevrendeki şımarık zengin çocuklarından bıktığını, onlara katlanamadığını söylüyorsun ama onlardan bi farkın var mı amk malı? bi de oturmuş karşımda sırf para veriyorsun diye ağlayabileceğini sanıyorsun. Bravo!" der gibiydi.
Canım, öncelikle ebesinin amı kadar puan yapıp tıp kastıktan sonra parası neyse alıp ciddi sorunları olan insanları dinlemeyi kendin seçtin. O yüzden, ya bi dahaki sefere hastalarını seç ya da katlan.
Belki de paranoyaklaşan benimdir, kiminle konuşsam aslında benle konuşmak istemediğini, sadece birazcık yalnızlığını öldürmeye çalıştığını ve daha iyi bi seçenek bulunca listeden ismimi karalayacaklarını hissediyorum. Gereksiz hissediyorum. Dünyada olup biten hiçbir şeye katkım yokmuş gibi hissediyorum. Hiçbir şeye. HİÇBİR ŞEYE. Benim olmam veya olmamam dünyada ciddi ciddi hiçbir şeyi değiştirmeyecekmiş gibi hissediyorum. Her an bileklerimi kesip saniyesinde dehşete kapılacağımdan evdeki herkesi ayaklandırıp direk hastaneye gidecekmiş gibi hissediyorum. Çevremdeki herkesle aramda 324958478349 ışık yılı mesafe varmış gibi hissediyorum. Kimse dürüst değil. Kimsenin dürüst olmaması benim için bir sorun. Büyük bi sorun. Kimse dürüst değilse elimizdekinin gerçek olduğunu nerden biliyoruz? Elimizdeki gerçek değilse yaşamak neden bu kadar önemli? Mutluluk mesela. Hissettikten sonra gerçek olup olmamasının bi önemi var mı? Herhangi bi madde etkisinde mutlu olmanın hoşlandığınız çocuğun da sizden hoşlandığını öğrendiğiniz anda yaşadığınız mutluluktan farkı ne tam olarak?
Zaten hepimiz mutlu olmak için yaşamıyor muyuz? Öyle veya böyle mutluysak ne önemi var?
DEVAMI YOK
Rae-Finn usulü to be continued diyim bari...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder